Etiket arşivi spor hukuku avukat

ileavukatadmin

Antrenörlerle yapılan belirli süreli sözleşmeler, birden fazla kez üst üste yapılsa dahi belirli süreli olma özelliğini korur.

Spor hukuku ve spor

İş Kanunu’nun belirli süreli sözleşmeler hakkında 11. maddesi, belirli süreli iş sözleşmesini şu şekilde tanımlamıştır ; “Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. ” Tanımdan anlaşılacağı üzere belirli iş sözleşmesi süreli veya belirli bir işin tamamlanması için çalıştırılan işçilerle yapılabilmektedir. Kanun işçileri koruyucu bir düzenleme olarak belirli iş sözleşmesinin birden fazla kez üst üste yani zincirleme olarak (her yıl yenilenme şeklinde) yapılması halinde sözleşmenin belirsiz süreli sayılacağını düzenlemiştir. İş akdinin belirli veya belirsiz süreli olarak yapılması işçilerin kıdem, ihbar tazminatları vs. hakları bakımından farklı sonuçlar doğurmaktadır. Bu sebeple işçi haklarının ihlal edilmemesi için iş sözleşmesinin esaslı bir neden olmadıkça birden fazla kez üst üste yapılamayacağı, yapılırsa da belirsiz süreli iş sözleşmesi sayılacağı düzenlenmiştir.

Kanunun belirtmiş olduğu “esaslı bir neden” önem taşımaktadır. Bu kavram yine istisnaların olabileceğini ifade etmektedir.

Spor kulüpleri ile antrenörler, teknik adamlar ve sporcularla sözleşmelerin sezonluk yapıldığı, her yıl yenileme şeklinde devam ettiği bilinen bir uygulama. Bu durumda bu spor çalışanları ile kulüp arasında yapılan sözleşmelerin, zincirleme olarak 1 yıllık yapılması sebebiyle belirsiz süreli sayılıp sayılmayacağı da tartışma yaratmakta.

Bu konuda Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 20/12/2018 tarihli kararı ile bir açıklık getirmiştir. Bu kararda; antrenörlerin yaptığı işi itibariyle sezonluk çalışmanın bizatihi objektif neden olduğunu ve üst üste yapılmış olsa da yine belirli süreli sözleşme sayılacağını ifade etmiştir.

Söz konusu kararın ilgili kısmı şu şekildedir ;

“Antrenörlük – teknik adamlık görevleri süreklilik arz eden görevlerdendir. Bununla birlikte, çalışma ilişkisinin belirlenmesinde işin nitelik ve özelliklerinden ziyade, çalıştırılacak antrenör veya teknik adamın mesleki bilgi ve deneyiminin daha önemli olması, çalışma döneminin teknik adamın sezondaki başarısı ve performansına göre uzatılması veya sona erdirilmesi, teknik direktörlük sözleşmelerinin spor dallarındaki müsabaka sezonlarına göre belirlenip düzenlenmesini zorunlu kılmaktadır. Buna göre, antrenörlerin yaptığı iş itibariyle sezonluk çalışma hususu bizatihi objektif neden olmakta ve üst üste yapılmış olsa dahi bu özelliği değişmemektedir.
Somut olayda; davacı, davalı … Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Klubü Derneğinde 07.03.2012-30.06.2012, 01.07.2012-30.06.2013, 01.07.2013-30.06.2014 tarihleri arasında, teknik adam sözleşmelerine istinaden atletizm antrenörü olarak çalışmıştır. Taraflar kendi iradeleri ile bu sözleşmeleri imzalamış olup sözleşmelerin baskı ile imzalatıldığı iddia ve ispatı bulunmamaktadır. Şu halde davacının sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle belirli süreli iş sözleşmesiyle çalıştığının kabul edilerek ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir..”

Kararın belirli süreli olarak yapılan antrenör ve teknik adam çalıştırılması hakkında yapılan belirli süreli sözleşmelerin zincirleme olarak yapılsa dahi yine belirli süreli sayılacağı hakkında emsal teşkil ettiğini söyleyebiliriz.

Av. Fatma Tuğçe BİLGİN

spor hukuku avukat

Spor hukuku spor avukatı

ileavukatadmin

Kiralanarak başka bir spor kulübüne bonservisi verilen sporcu, kulübe geri dönmemesi halinde sözleşmesel ilişkinin sona ermesi sebebiyle zararlardan sorumlu olmaz.

Yargıtayın 13. Hukuk Dairesinin 2019/1334 K. sayılı kararı bir başka kulübe kiralanarak tüm sporcu haklarının geçici olarak bir başka kulübe devredilmesi halinde, sürenin sonunda sporcunun tekrar aynı kulübe dönmemesi halinde kiralayan spor kulübünün sporcudan zararını talep edemeyeceğini belirtmiştir.

Anılan kararda ilgili kısım şu şekilde ifade edilmiştir;

“Mahkemece, dosyaya kazandırılan bilirkişi görüşü de benimsenerek, davalının … Spor Kulübüne transfer edilmesi ve bonservisinin davacı … kulübüne geri verilmemesi hususlarında söz sahibi olmayan, olması halinde sözleşmesel ilişkinin sona ermesi sebebiyle mecburiyeti bulunmayan davalının, zarara uğramış olsa dahi davacının zararlarından mesul tutulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir..”

Kararda her ne kadar sporcunun geçici suretle bir başka spor kulübüne kiralandığının taraflar arasında kabul edilmiş olduğu anlaşılsa da, bu durumda sporcunun spor kulübü ile sözleşmesel ilişkisinin sona ermiş olması sebebiyle mecburiyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Yerel mahkeme bu gerekçe ile spor kulübünün uğramış olduğu zararın tazmini talebini reddetmiş, Yargıtay 13. hukuk dairesi de bu kararı onamıştır.

Av. Fatma Tuğçe Bilgin

Spor hukuku avukat

ileavukatadmin

Sporcu Alacakları ve spor avukatı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı uyarınca; Belediye spor kulüpleri ile belediye arasında doğrudan organik bağ bulunduğu kabul edilmektedir. Aralarında organik bağ olan tüzel kişiler birbirlerinin borçlarından bizzat sorumludur. Yani bir tüzel kişiden tahsil edilemeyen alacak, aralarında organik bağ olduğu ispat edilen diğer tüzel kişiden de talep edilebilmektedir. Bu hususta sporcu alacakları hakkında çözüme ulaşabilmek için spor avukatı ile çalışılmalıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.06.2018 tarihli kararı ile, belediye spor kulüpleri ile belediye arasında organik bağ bulunduğunu, dolayısıyla spor kulübünün ödemediği sporcu alacaklarından belediyenin de sorumlu olduğunu belirtmiştir.

Spor hukuku avukat

İlgili davada ilk derece mahkemesi ‘belediye başkanlığının sorumlu olmayacağı ve davanın reddi’ yönünde karar vermesi üzerine, karar temyiz edilmiştir. Yargıtay ilgili dairesi spor hukuku ve sporcu alacakları bakımından örnek teşkil edecek biçimde belediye spor kulüpleri ile belediye başkanlığının arasında organik bağ bulunduğuna, dolayısıyla belediyenin de ödenmeyen sporcu alacağından sorumlu olacağına kara vererek yerel mahkeme kararını bozmuştur. Spor hukuku nda spor avukatı desteği almak için sitemizden iletişim kurarak randevu alabilirsiniz.

Sporcu avukatı ve spor avukatı ile sporcu alacaklarının çözüme ulaştırılması mümkündür. Sporcu alacaklarının spor hukukunda uzaman arabulucu ile de arabuluculuk sürecinde sona erdirilebilir.

İlgili yazının tamamı için linki ziyaret edebilirsiniz : https://fatmatugcebilgin.av.tr/2019/09/21/belediye-spor-kuluplerinin-borclarindan-aralarinda-organik-bag-bulunmasi-sebebiyle-belediye-de-bizzat-sorumludur/

İletişim :

BELEDİYE SPOR KULÜPLERİNİN BORÇLARINDAN, ARALARINDA ORGANİK BAĞ BULUNMASI SEBEBİYLE BELEDİYELER DE BİZZAT SORUMLUDUR