Etiket arşivi şirketler hukuku

ileavukatadmin

TİCARET UNVANINA TECAVÜZ: Ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması

Ticari unvan nedir? Ticari ünvana tecavüz nedir?

Ticaret ünvanını kısaca tanımlanmak gerekirse, gerçek ve tüzel kişi tacirlerin ticari iş ve işlemlerinde kullandığı, kendisini temsil eden isimdir. Ticari ünvan tacir için hem bir zorunluluk hem de bir haktır. Çünkü; TTK hükümlerine göre tacir, ticari işletmesini açtığı tarihten itibaren 15 gün içinde ticari ünvanını tescil ve ilan etmek zorundadır. Ticaret ünvanını kullanarak ticari iş yapan tacir, bu isim ile tanınır ve itibar sağlar. Bu ticari ünvan tescil ile birlikte o tacire özgülenmiş bir hak haline gelir. Bu sebeple; bu ticari ünvanın veya çok benzerinin başkası tarafından herhangi bir şekilde kullanılması halinde ticari ünvana tecavüz söz konusu olur.

Ticari ünvana tecavüz nasıl olur?

Ticari ünvanın aynısının veya benzerinin bir başkası tarafından yine ticari ünvan olarak veya işletme adı, marka, internet alan adı gibi başka şekilde kullanılması halinde ticari ünvanın tecavüzü gerçekleşmiş olur.

TTK 52. maddesi ticari ünvanın korunmasına ilişkin düzenlemeyi yapmış, ticari ünvanı tecavüze uğrayan, ticari ünvanı ihlal edilen kimsenin haklarını belirtmiştir.

Ticaret Ünvanına tecavüz halinde hak sahibinin hakları nelerdir?

Ticaret ünvanı üzerinde hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişi TTK. M.52 hükümleri uyarınca;

Ticari ünvana tecavüzün tespitini, yasaklanmasını, tescil edilmiş ise kanuna uygun olarak değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, tecavüzde kullanılan araçların ve ilgili malların imhasını, tecavüz sebebiyle zararı doğmuş ise kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Açılacak davalarda şirketler hukuku uzmanı şirket avukatı ile birlikte çalışılmalıdır.

Av. Fatma Tuğçe BİLGİN

Ticaret ünvanına tecavüz ve ticari ünvanın ihlali halinde, ticaret hukukçusu, ticaret avukatı ve ticari dava uzmanı ndan detsek alınmalıdır. Avukat Fatma Tuğçe Bilgin den hukuki destek alabilirsiniz.

ileavukatadmin

TİCARİ UYUŞMAZLIKLARDA ARABULUCULUK DAVA ŞARTI

Dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu, ilk olarak iş mahkemelerinde açılacak davalarda hukuk hayatımıza girdi. Bu zorunluluk bir dava şartıdır. Hakkın doğrudan dava yolu ile aranması, taraflar açısından zaman kaybına ve masraflara yol açmakta, mahkemelerin de iş yükünü artırmakta. İş mahkemesinde açılacak davalarda arabulucuya başvurulması bu soruna kısmen çözüm getirdi.

Uyuşmazlık taraflarının karşılıklı olarak masaya oturması ve bir arabulucu huzurunda görüşme sağlaması, konunun uzlaşılarak çözüme ulaşmasını sağlayabilmektedir. Bu düzenlemenin toplumun uzlaşma kültürüne de katkıda bulunacağını umut ediyoruz.

Arabuluculuk dava şartı 01.01.2019 tarihinden itibaren artık ticari uyuşmazlıklarda da uygulanacak. Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile ticari uyuşmazlıklarda da dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak düzenlendi. Yani, kanunun yürürlüğe girdiği 01.01.2019 tarihinden itibaren ticari bir dava açmadan önce de arabulucuya başvurmak zorunlu hale gelmiştir.

Arabulucuya başvurma zorunluluğu her türlü ticari davada geçerli midir? Hangi ticari uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurulması zorunluluktur?

Kanuna eklenen maddede “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu belirtilmiştir. Yani arabulucuya başvurunun zorunlu olması için uyuşmazlığın konusunun ‘parasal’ olması gerekir. Parasal nitelikli olmayan konularda arabulucuya başvurma zorunluluğu yoktur, ancak tercih edilirse yine de başvurulması mümkündür.

Dava açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu, parasal nitelikte olmasına rağmen ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararı alınmasına engel değildir.

Ticaret kanununda veya başka kanunlarda uyuşmazlığın konusu hakkında tahkim gibi başka bir alternatif çözüm yolu düzenlenmiş ise yine arabulucuya başvurma zorunluluğu yoktur. Arabulucuya başvurma zorunluluğu kapsamında olup olmadığının belirlenmesi için, uyuşmazlığın konusunun ve niteliğinin tespiti önemlidir. Bu sebeple; hem arabuluculuğa başvurmadan önceki sürecinin hem de arabuluculuk sürecinin hukuki destek ile yürütülmesinde her zaman fayda vardır. Zira; tarafların anlaşıp anlaşmamasına göre  düzenlenecek tutanak, icra edilebilir bir belge olması sebebiyle çok önemlidir.

Konuyla ilgili Arabuluculuk Daire Başkanlığının sitesinden (http://www.adb.adalet.gov.tr/) detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.