Trafik kazasının sonucu aracı kullanan, araç sahibi veya araçta bulunan diğer kişilerin pek çok zararı doğabilmektedir. Bu zararları araçta hasar meydana gelmesi, değer kaybının tazmini talebi ile açılan sigorta tazminat davaları uzman bir sigorta avukat desteği alınmadan açılırsa hukuki hatalar sebebiyle hak kaybı oluşabilmektedir. Bu sebeple trafik kazası sebebiyle sigorta tazminat davası açılırken mutlaka sigorta avukat ile çalışılmalıdır.
Trafik kazası sonucunda meydana gelen zararların kimin hangi sigortasından talep edilebileceği meselesi hatalara sebep olabilmektedir.
Trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun kimde olduğu ve kusur oranının tespiti önemlidir. Bu husus trafik kazası tespit tutanağı ile tespit edilir ve sigorta tazminat davasında veya sigorta tahkim komisyonuna yapılan başvuruda bu tutanak esas alınır. Bu sebeple tespit tutanağı imzalanırken dikkatli olunmalıdır.
Trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen hasar, değer kaybı ve ödenen onarım bedelinin karşı tarafın kusurlu olması halinde, bu zararların karşı tarafın zorunlu mali sorumluluk sigortasından talep edilmesi gerekir. Eğer her iki taraf da kusurlu ise, sigorta şirketinin kusur oranına göre zarar ödemesi yapması gerekir. Eğer kusurun tamamı zarara uğramış olan tarafa aitse, bu taraf zararlarını ancak kendi kasko sigortacısından talep edebilir.
Yaralanmalı bir trafik kazası söz konusu ise, yaralanma sebebiyle uğranılan maddi zararların tazmini, yine karşı tarafın kusuru oranında, karşı tarafın zorunlu mali sorumluluk sigortasından talep edilebilir. Karşı tarafın mali sorumluluk poliçesinde manevi zarar klozu da bulunuyorsa yine manevi zararlar da bu sigorta şirketinden talep edilebilir.
Ölümlü kaza halinde ölen kişinin yakınları tazminat talebinde bulunabilir, maddi zararlarının haricinde manevi tazminat ve ayrıca destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.
Zararlarının karşılanmasını talep eden kişi tarafından, tüm belgelerle beraber sigorta şirketine başvuru yapılmasına karşın ödememiş, 15 gün içinde de cevap vermemiş ise sigorta hukuku hükümlerine göre sigorta avukatı ile yasal hak arama yollarına başvurulabilir.
Sigorta şirketine kaza tespit tutanağı, ruhsat, ehliyet fotokopileri, ölümlü veya yaralamalı ise hastane raporları, onarıma ilişkin faturalar gibi kazaya ilişkin evraklarla beraber bir talep dilekçesi ile başvurulur.
Sigorta tahkim komisyonuna başvurmak için bu gibi evrakların yanı sıra, başvuru öncesinde delil tespiti yaptırılmış ise, bu tespite ilişkin eksper raporu, epikriz raporları, iş göremezlik raporları vs. kazanın sebep olduğu her bir zararı belgelendirecek nitelikteki delillerin başvuru evrakları ile beraber sunulması gerekmektedir.
Trafik kazası sebebiyle ölümlü veya yaralanmalı trafik kazası meydana gelmişse maddi, bedeni ve manevi zararların tazmini talebiyle sigorta şirketine başvuru söz konusu olabilecektir. Araçta meydana gelen değer kaybı veya hasar tazminatı talebi ile sigorta şirketine başvurulacak ise buna ilişkin evraklar hazırlanmalıdır.
Trafik kazasından sonra sigortaya başvuru işlemleri yapılırken de, hasarın tespiti yapılırken de, değer kaybı hesaplaması yapılırken ve sigorta tahkim komisyonuna başvuru işlemleri yapılırken de mutlaka, sigorta avukatı ile beraber çalışılmalıdır. Zira; söz konusu süreç tamamıyla hukuki ve teknik bilgiler gerektiren hukuki bir süreç olduğundan, trafik kazası avukatı ile beraber çalışmak avantaj sağlayacaktır.
Sigorta hukuku avukatı, hasar avukatı ile çalışılması halinde olası hatalar sebebiyle hak kayıpları engellenmiş olacaktır. Sigorta hukuku avukatı hasarınızın tespitinde de yol gösterecektir.
Sigorta avukatı ile iletişime geçmek için sayfamızı ziyaret ediniz, randevu oluşturunuz : http://fatmatugcebilgin.av.tr/iletisim/
Sigorta şirketine karşı sigorta hukuku hükümlerine göre sigorta davası açılması veya sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapılması mümkündür. Sigorta tahkim komisyonu başvuruları çok daha kısa sürede sonuçlandırmaktadır. Sigorta tahkim komisyonu önüne gelen başvuruda ön inceleme olarak, sigora tahkim komisyonuna başvuru yapılıp yapılmadığını, bu uyuşmazlık hakkında daha önce dava açılmış olup olmadığını inceler.
Sigorta tahkim komisyonu web sitesi : http://www.sigortatahkim.org.tr/
Av. Fatma Tuğçe BİLGİN
Manevi tazminatın bölünmezliği ve belirlenebilir olması ilkeleri sebebiyle, Yargıtay içtihatlarında manevi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı kabul edilmektedir. Ancak;
İş kazası sebebiyle açılan manevi tazminat davalarında; işveren ve işçinin karşılıklı kusur oranları, kusursuz sorumluluk olup olmadığı ve varsa kaçınılmazlık durumu ve maluliyet oranlarının dava açmadan önce belirlenmesinin mümkün olmaması sebebiyle iş kazası sebebiyle açılacak manevi tazminat davalarının belirsiz alacak davası olarak açılabileceği kabul edilmektedir.
Yargıtay 9. HD, 12/03/2015 tarihli 2015/4988 Esas 2015/10435 Karar sayılı ilamı “….. iş kazası geçiren işçinin açacağı manevi tazminat davasında işveren ve işçinin karşılıklı kusur oranları, kusursuz sorumluluk olup olmadığı ve varsa kaçınılmazlık durumu ve maluliyet oranlarının dava açma aşamasında belirlenmesi imkansızdır.” https://karararama.yargitay.gov.tr/YargitayBilgiBankasiIstemciWeb/
İş kazasına dayalı maddi tazminat istemi kısmi veya tespit yada tahsil amaçlı belirsiz alacak davasına konu edilebilir. Manevi tazminatın aksine maddi zararın miktarı yalnızca zarar görenin iradesi ile belirlenmez. Maddi tazminatın miktarı; tarafların kusur oranı, sorumluluk koşulları, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik oranı, Kurumca bağlanan gelirin peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesine bağlıdır. ..
..Öte yandan maddi tazminat davasında kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gibi tazminatın hesaplanması için ayrı bir bilirkişi incelemesi de yaptırılması gerekir. O halde iş kazası sonucu zarar gören davacının, davanın açıldığı tarihte tazminat alacağının miktarını tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği anlaşılmakla davacının hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabileceği gibi maddi zararının belirlenmesi için HMK’nın 107.maddesine göre tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir. (Yar.21 HD nin 06.03.2013 gün 2013/3004 Esas 2013/4066 Karar sayılı ilamı.)
İş kazasına uğrayan işçi, iş kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminata hak kazanabilir. İş yerine gidip gelirken veya iş için mesai saatleri içinde bir yere gidip gelirken meydana gelen trafik kazası iş kazası sayılır mı?
İşçi işverenin emir ve talimatları altında bir yere giderken trafik kazası geçirmiş ise, bu trafik kazası iş kazası sayılmaktadır. Bu sebeple işverenin işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararları karşılaması gerekmektedir.
İşe gidip gelirken yolda geçirilen trafik kazasının işverenin tahsis etmiş olduğu araçla yapılması halinde iş kazası sayılmaktadır. İşçinin toplu taşıma araçları ile işe gidip gelirken yapmış olduğu kaza iş kazası olarak kabul edilmemekte, bu sebeple de işverenin sorumluluğu doğmamaktadır. Ancak işçinin işverenin sağladığı servis aracı ile ulaşım sağlarken veya servis aracını beklerken yaşadığı trafik kazası iş kazası sayılmaktadır. Bu durumda da işveren sorumlu olmaktadır.
İşverene karşı trafik kazası sebebiyle açılacak davalar da iş mahkemelerinde açılmalıdır. Zira, trafik kazası iş kazası sayıldığından işçi işveren ilişkisi olarak değerlendirilmektedir.
İş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır. (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/06/20060616-1.htm )
İşyerinde iş kazası gerçekleşmesi halinde işverenin bu durumu gecikmeksizin 3 gün içinde kuruma bildirmesi gerekmektedir.
İş kazası sebebiyle açılacak davalarda avukatlık ve hukuki danışmanlık alınmalıdır.