Sigorta hukuku Türk Ticaret Kanunu’nda bir kitap olarak hükümler olarak düzenlenmekle birlikte, Sigortacılık Kanunu ile de düzenlenmiştir. Sigorta hukuku mevzuatı dağınık olarak kanun hükümleri, yönetmelikler ve ilgili sigorta genel şartları sayılabilir.
Sigorta hukukunda sigorta sözleşmesinde öngörülen risklerin teminat kapsamına girmediğini ispat külfeti sigorta şirketine aittir. TTK m.1409 hükmü bu hususu açıkça belirtmiştir: “Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.”
İnşaat sigortası veya İnşaat all risk sigortası da denilen sigorta türü inşaat firmaları tarafından şantiye alanı içinde yer alan değerleri teminat altına alan bir sigorta türüdür.
İnşaat Sigortası Genel Şartları A.4 maddesinde teminat kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir.
İlgili maddenin d) bendinde inşaatla alakalı tüm hava ve kara nakil vasıtaları ile yüzen araçlar teminat kapsamı dışında bırakılmıştır. ğ) bendinde ise kamu otoritesi tarafından yapılan tasarruflar sebebiyle teminat kapsamındaki mal veya değer zarara uğrarsa bu zarar teminat kapsamı dışında tutulmuştur. sigorta şirketleri tarafından çok sık olarak ileri sürülen diğer bir teminat dışı sebep ise malzemenin bozukluğundan, ayıbından veya kusurlu işçilikten kaynaklanan zararlardır. Bu husus da A.4 maddesinin ı) bendinde düzenlenmiştir. İnşaat Sigortası Genel Şartlarında yer alan diğer teminat dışı durumlar için ; https://www.tsb.org.tr/insaat-sigortasi-genel-sartlari-butun-riskler.aspx?pageID=487
Sigorta şirketleri her ne kadar zararın kusurlu işçilikten kaynaklandığını ileri sürerek ödemeden imtina etse de, bu durumda dava açıldığı takdirde ispat külfeti sigorta şirketindedir. Sigorta hukuku ispat külfetini sigorta şirketine yüklemiş, bu konuda avukat desteği yargılamada önem taşımakta.
Bu konuda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6541 E., 2017/5254 K. sayılı kararı; “6762 sayılı TTK’nın 1278. ve 1281/2. maddesi gereği hasarın teminat dışı bir halden vuku bulduğunu ispat yükü işbu davada davalı tarafın üzerinde ise de davalı taraf savunmasını ispata yarar herhangi bir delil sunmamıştır. Meydana gelen çökme sonrası alınan eksper raporu ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da hasarın hangi sebeple gerçekleşmiş olduğuna dair somut tespitler yapılmamış, varsayımsal olarak, herhangi bir dış etki veya doğal afet olmaksızın gerçekleşen hasar işçilik ve malzeme kusuruna bağlanmıştır. Bu durumda, davalının savunması ispata muhtaç iken, olmayana ergi yöntemi kullanılarak hasarın işçilik veya malzeme hatasından kaynaklandığı sonucuna varılan ve bu yönüyle somut tespitler içermeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir..”
Av. Fatma Tuğçe BİLGİN
Sigorta avukatı