Ticari alacaklarda faiz..

Faiz konusu genel hükümler ve özel hükümler olarak farklı kanunlarda düzenlemelerde yer almaktadır. Genel hükümler olarak Borçlar Kanunu hükümleri, özel hükümler olarak ise (ticari alacaklar için) Ticaret Kanunu hükümleri ve ayrıca 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

Genel hükümler olarak Borçlar Kanunu faiz konusunu anapara faizi ve temerrüt faizi olarak ayrı ayrı hükümler içermektedir. TBK m.88 anapara için uygulanacak yıllık faiz oranı hakkında; ” Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz. “ hükmünü içermektedir.

TBK’nun temerrüt faizine ilişkin 12. maddesi; ” Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur. “ şeklinde düzenleme yapmıştır.

Türk Borçlar Kanunu faize ilişkin düzenlemeleri emredici hükümler içermektedir. Adi borçlar hakkında uygulanan genel hükümler koruyucu amaçla emredici düzenlemelerle faize ilişkin sınırlamalar getirmiştir. TBK m.88 ve m.120’nin dışında faize ilişkin 121, 122, 131, 146, 147, 152, 189, 387 ve 388. maddeleri ile de faize ilişkin düzenlemeler barındırmaktadır.

Ticari alacaklara uygulanan faiz söz konusu olduğunda ise Türk Ticaret Kanunu hükümlerine bakılması gerekmektedir. Zira ticari alacaklara Ticaret Kanunu hükümleri özel hüküm olarak uygulanmaktadır. TTK m.8, m.10 ve m.1530 hükümleri faize ilişkin düzenlemeler barındırmaktadır.

TTK’nun Ticari İşlerde Faiz üst başlığı altındaki 8. maddesi; “Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.” demektedir. Bu hüküm TBK’da faize ilişkin sınırlamalar getiren emredici hükümlerin ticari alacaklar hakkında da uygulanıp uygulanmayacağı hakkında tartışma yaratmaktadır.

TTK m.9 “Ticari işlerde; kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında, ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. “ hükmünü, m.10 “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” hükmünü içermektedir.

Adi işlerde anapara faizi uygulanacağı belirlenmemiş ise, anapara faizi istenemez. Ticari işlerde ise faiz esastır. Bu sebeple; sözleşme ile belirlenmemiş olsa bile ticari alacaklarda anapara faizi talep edilebilir.

TTK.’nun Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları başlığını taşıyan 1530. maddesi temerrüt faizine ilişkin kapsamlı bir düzenlemedir.

2. fıkra; ” Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer. ” hükmü temerrüt faizinin ticari işletmeler arasında mal veya hizmet alımı sebebiyle doğan ticari borcun, belirlenen tarihte ödenmemesi halinde ihtara gerek olmaksızın başlayacağını ifade etmektedir.

Sözleşme ile temerrüt faizi ödeneceği belirlenmiş olmasa bile, ticari borcu ödemekte temerrüde düşen borçlu temerrüt faizi ödemek zorundadır. Bu hususta 3. fıkra hükmü; “Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanır.”

Sözleşmede ödeme günü veya süresinin belirlenmemiş olduğu hallerde hangi sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşüleceği 4. fıkrada detaylı olarak düzenlenmiştir. Bu hususta, seçeneklere göre mal veya hizmetin tesliminden veya fatura veya ödeme talebinin tesliminden 30 günlük süre esas alınmıştır.

Sözleşme ile borçlunun temerrüde düşmesi halinde gecikme faizi ödemeyeceği veya ağır derecede haksız sayılabilecek kadar az faiz ödeyeceği, alacaklının geç ödeme dolayısıyla uğrayacağı zarardan borçlunun sorumlu olmayacağı veya sınırlı bir şekilde sorumlu tutulabileceği gibi düzenlemeler getirilmiş ise bu hükümler 1530. maddenin 6. fıkrası uyarınca geçersizdir. Bu durumda uygulanacak faiz oranı ve alacağın tahsili masrafları 7. fıkra hükmü uyarınca; “talep edilebilecek asgari giderim tutarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder. Faiz oranı, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az yüzde sekiz fazla olmalıdır.”

Ticari dava avukat , ticari alacaklar faiz, ticari borç avukat, ticaret alacağı dava avukat, ticaret hukuku avukat ticari alacak dava, ticari alacak avukat

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir