KIYMETLİ EVRAKIN İPTALİ – ÇEK İPTALİ DAVASI

Kıymetli evrak nedir?

Kıymetli evrak Türk Ticaret Kanunu’nun 645. maddesinde; “Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.” olarak tanımlanmıştır. Tanımdan anlaşılacağı üzere kıymetli evraka içeriği olan hak senetten ayrı olarak kullanılamamaktadır.

Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme yapmakla yükümlüdür. Zira; senedin kendisi teslim alınmaksızın yapılan ödeme borçluyu kıymetli evrak borcundan kurtarmamaktadır. Ayrıca; alacağı borçludan tahsil etmesine rağmen senedi elinde bulundurmaya devam eden kötü niyetli alacaklı senedi bir başkasına da devredebilecektir.

Kıymetli evrakların devir usulü senedin niteliğine göre değişmekle beraber, senedin zilyetliğinin devri muhakkak gerekmektedir. Senet zilyetliğinin devrinin yanında emre yazılı senetlerde ciro, nama yazılı senetlerde yazılı temlik beyanı gerekmektedir.

Kıymetli evrakın zayi olması halinde Ticaret Mahkemelerince zayi kararı verilmektedir. Kıymetli evrakın çalınması, kaybolması, yangında yanması, sel, deprem vs. gibi sebeplerle ortadan kaybolması veya anlaşılamaz hale gelmesi halinde kıymetli evrakın iptali için dava açılabilmektedir. (Çek iptali davası, vs..)

Ticaret hayatında en çok kullanılan kıymetli evrak olan çekler için de zayi olma durumunda (çekin çalınması, çekin kaybolması, çekin yanması, çekin zayi olması..) çek iptali davası açılmaktadır. Çek iptali davası avukat ile takip edilmelidir. Çek iptali avukat tarafından alınması gereken hukuki önlemler çerçevesinde daha sağlıklı sonuçlanabilmektedir.

Çek iptali davalarında mahkemeler talep halinde ödeme yasağı kararı vermektedir. Ödeme yasağı kararı çekin iptalini talep eden tarafından %15 tutarında teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi halinde verilmektedir.

Ödeme yasağı kararı avukat tarafından talep edilmiş olması halinde verilmekte, derhal ilgili bankaya tebliğ edilmektedir. Zaman açısından tereddüt uyandıran durumlarda elden takipli olarak ödeme yasağı kararı avukat tarafından da mahkemeye iletilebilmektedir.

Ödeme yasağı kararı sonrası, iptal davasına konu olan çekin haksız hamil tarafından bankaya ibraz edilmesi halinde çek bedeli ödenmemektedir. Banka çekin kayıp veya çalınmış olması sebebiyle iptal davasına konu olduğunu bilmesine rağmen, çeke el koyamamaktadır. Böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Çekin arkasına ödeme yasağı sebbeiyle ödenmediği kaydını düşerek ibraz edene iade etmektedir.

İşte bu noktada hukuk sistemimizdeki açıklık ve çelişki kendini gösterebilmektedir. Çünkü, çeki ödeme yasağı sebebiyle ödemeyen bankadan geri alan yetkisiz hamil, çeki karşılıksız işlemi görmüşçesine icra takibine konu edebilmektedir. Ticaret mahkemesinin ödeme yasağı kararına ve açılan iptal davasına rağmen icra işlemleri yapılabilmekte ve bu yöndeki itiraz da icra işlemlerini durdurmamaktadır.

Bir yandan çek iptali davası açarak ve ödeme yasağı kararı alarak kendini korumaya çalışan taraf, diğer yandan da icra işlemlerine maruz kalmakta ve çek bedelinin yanında icra masrafları ve vekalet ücreti ödemek durumunda kalmaktadır. Hukuk sistemimizdeki bu çelişkili durum iptal davalarının ve ödeme yasağının işlevini azaltmakta veya ortadan kaldırmaktadır.

Çek iptali davası, ödeme yasağı kararı avukat, kıymetli evrakın iptali davası çek iptali avukat

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir